Netflix, Amazon, Disney gibi akış platformlarının popüler hale gelmesiyle tüm dünyada da izleme alışkanlıkları bambaşka bir hale geldi.
Eskiden televizyon kanallarındaki dizileri yayın akışına göre bekleyerek takip eden izleyicilerin bir kısmı platformlar sayesinde yeni bir bölümü bir hafta beklemek yerine arka arkaya onlarca bölüm izleyebiliyor.
Araştırmacılar da televizyonun sadık izleyicileri ile bu yeni grubu, kişisel özellikleri açısından karşılaştırdı ve geleneksel televizyon izleyicisinin çok daha uyumlu olduğunu söyledi.
Radio Times’ın yüzüncü yıl kutlamaları kapsamında Brighton Üniversitesi ve Sussex Üniversitesi’nden araştırmacılar, mayıs ayından itibaren üç ay boyunca 21 bin kişinin izleme alışkanlıklarını inceledi.
Çalışma kapsamında yapılan anket, insanların yüzde 81’inin bir diziyi arka arkaya izlediğini itiraf ettiğini, yüzde 56’sının ise bunu düzenli olarak yaptığını ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre; geleneksel televizyon akışına bağlı kalmayı tercih edenler daha uyumlu ve itaatkar olmakla ilişkilendirildi. Arka arkaya bölümler izleyenlerin ise daha empatik olduğu, eşitliğe ve hazcılığa daha yüksek değer verdikleri belirtildi.
Ayrıca çok fazla radyo dinleyenlerin, insanlara daha fazla güven duydukları, genel refah ve yaşam tatminlerinin daha yüksek olduğu görüldü.
Anket sonuçları, televizyonun genellikle izleyicileri iyi hissettirdiğini söylüyor. İzleyicilerin mutluluk seviyeleri komedi izledikten sonra yüzde 22 artarken; müzik, sanat ve eğlencede de aynı etkiler görüldü.
Haberler, hava durumu ve diziler tam tersi bir etki yarattı. Günlük haber bültenlerinin ardından izleyiciler arasındaki kaygı yüzde 20 artış gösterdi.
Sussex Üniversitesi’nde gelişim psikolojisi profesörü Robin Banerjee, “Deneyimin herkes için aynı olmadığını ancak insanların artan seçeneklerinin onlara ihtiyaçlarını karşılayan programlar sunduğunu gördük. Özellikle televizyonun birçok insan için sağladığı sosyal bağlantılardan etkilendik” dedi.